Yaklaşık 1 yıl önce başladım Uzakdoğu dizileri izlemeye.
Birkaç arkadaşımın tavsiyesi ile. İlk Kore dizim birçok insanınki gibi Boys
Over Flowers. Diziyi sıkılarak izledim açıkçası. Birçok olayın bizim eski Türk
filmlerinden esinlenilmiş olduğunu zannediyorum. Örneğin, kızın içeceğine ilaç
atarak bir erkekle fotoğraflarını çekme ve sevdiğinden ayırmaya çalışma, esas
oğlanın kaza geçirerek hafızasını kaybetmesi gibi… Daha sonrasında orijinal
versiyonu olduğunu öğrendim ve Hana Yori Dango’yu izlemeye başladım. İlk
bölümden beni kendine bağlamış bir dizidir. Kore versiyonundan çok daha
eğlenceli ve çok daha hareketli gelmiştir bana. Karakterlerin hepsi, iyisiyle
kötüsüyle, kendini sevdirmiştir bana. Ayrıca finali de daha güzeldir. F4
üyelerinin hepsinin hayatını izleyicinin önüne sermiştir ve arkadaşlıkları beni
çok etkilemiştir. Kore versiyonunda Song Woo Bin çok arka planda bırakılmıştır.
Onun hayatından sahneler olmaması diziye benden birkaç eksi yön kazandırmıştır.
Fakat okuduğum yorumların çoğunda Kore versiyonu daha çok beğenilmiştir. Ben
Japon versiyonunu daha çok beğendim yani kısacası…
Neyse artık dırdırı bırakıp asıl konuya geleyim:) İzlediğim onca Kore
dizilerinden favorilerimi seçmek ve bunu sizinle paylaşmak istedim…
1)Gu Family Book
İzlediğim harika ve yere göğe sığdıramadığım bir dizidir Gu
Family Book… İzlediğim anda bir numaraya yerleşmiştir listemde ve sanırım ne
kadar dizi izlersem izleyeyim 1 numara olarak kalacak.
Gelelim konuya. İlk 2 bölüm kahramanımızın anne ve babasını
nasıl tanıştığını, tanışmadan önce ve sonra başlarından geçen olayları
anlatıyor. Babası bir Gumiho. 2. Bölüm sonunda kahramanları bir daha
göremeyeceğiz ve hikayelerinin o şekilde acıklı bitmesine çok üzülmüştüm. Fakat
birkaç bölüm sonra yine karşımıza çıkıyorlar. Aradan geçen yılların onları
değiştirmesiyle birlikte.
İşte kahramanımızın anne ve babası:
Ve karşınızda Gu Wol Ryung:
Gülmek bir insana nasıl bu kadar yakışabilir ki? Bu dizi sayesinde Choi Jin
Hyuk’u tanıma fırsatı buldum ve dizilerini takip etmeye başladım. Evet biraz
öncede söylemiştim bu yakışıklı bir Gumiho. Daha sonra ise sevdiği kadın için
insan olmak ister.
Ormanın derinliklerinde tek başına yaşıyor. Yalnızca bir
insan arkadaşı var. İnsan arkadaşı ona yol gösteriyor. Ormanı koruyor. Doğaüstü
güçlere sahip ve dönüştüğünde ise:
Kahramanımızın
annesinin hayatı ise şöyle; Yoon Seo Hwa iyi bir ailede terbiyeli ve hanım
hanımcık bir kız olarak yetişmiştir. Fakat dizinin başından sonuna kadar
kötülük yapmaktan bıkmayacak kötülerin kötüsü bir herif tarafından babası bir
vatan haini olarak suçlanır ve öldürülür. Seo Hwa ise gisaeng evini götürülür. Babasını
öldüren herif ise kızımıza göz koymuştur ve onu arzulamaktadır. Seo Hwa bunu
duyduğunda hizmetçisini kendi kılığına sokarak, her ne kadar onu orada bırakmak
istemese de, erkek kardeşiyle beraber kaçarlar. Ayağını incitir ve daha fazla
yola devam edemez. Kardeşiyle ayrılırlar. Seo Hwa’yı Gu Wol Ryung kurtarır ve
işte aşkları burada başlamış olur.
Evlenirler ve kahramanımız doğar. Fakat onların hikayeleri
kötü sonla biter. (Oraları anlatmayayım artık. Biraz meraklandırayım sizi:)
Kahramanımız Choi Kang Chi: (Fazla tatlı değil mi:))
Kahramanımız yarı insan yarı Gumihodur. Fakat annesi bir
insan olarak yaşamını sürdürmesini ister ve Wol Ryung’un arkadaşı onun bu
dileğini gerçekleştirmek için ona bir bileklik takar ve büyüten kişi bu
bilekliği 20 yaşına kadar çıkarmamsını söyler. Kahramanımızı başka biri büyütür
ve onu kendi oğlu yerine koyar. 2 tane de kendi öz çocuğuyla büyütür
kahramanımız Choi Kang Chi’yi. Yalnız ben o 2 sinsi kardeşi dizinin başından
beri sevemedim gitti. 2’si de defalarce Choi Kang Chi’yi sırtından vurmuştur.
Neyse daha fazla anlatmayayım bari. Diziden öğrenirsiniz olaylarıJ
Kahramanımız dönüştüğünde:
Ve 2 sinsi kardeş:
Park Tae Seo
Park Chung Jo
Fakat bu aile o pis, kötü herif yüzünden dağılır. Bu seferde
Chung Jo’ya göz koyar ve babayı vatan hainliğiyle suçlar. Babayı öldürür. Ve
işte o hüzünlü sahne:
Bu sahneyi izlerken göz yaşlarıma engel olamamıştım:(
Neyse bu hüzünlü sahneden sonra dizideki aşk işlerine
dönelim. Kang Chi ilk başlarda birlikte büyüdüğü Chung Jo’yu seviyordu fakat
işler değişti. İşleri değiştiren güzel kızımız:
Dam Yeo Wool… Suzy, Dream High’dan bu yana oyunculuğunu çok
geliştirmiş öncelikle. Dream High’ daki oyunculuğu pek hoşuma gitmemişti.
Oynadığı karakter yüzündendi belki ama beğenmemiştim açıkçası. Ama burada
gerçekten kendine hayran kaldım. Oyunculuğu harikaydı gerçekten. Özellikle de kılıç kullandığı ve ağladığı
sahneler…
Choi Kang Chi’den hoşlanmaya başlar fakat Kang Chi’nin başka
birini sevdiğini öğrenir. Chung Jo’yu kurtarmasına yardım eder ve her zorlukta
Kang Chi’nin yanında yer alır. Daha sonrasında Kang Chi’de onu sever.
Gelelim başka bir karaktere. Dizi boyunca Yeo Wool’un
yanında olan kişi: Gon
Ayrıca Sung Joon’utanımama da vesile oldu Gu Family Book. Yeo
Wool’dan gizli gizli hoşlanması, Kang Chi’yle çekişmeleri… Kendisi ayrıca 4
büyük ustadan biridir. Kang Chi’yle çekişmeleri ama yinede hep birlikte
çalışmaları benim gülme krizlerine girmeme sebep olmuştu.
Ve Kang Chi’yi her zorluktan
kurtaran baba adam: Lee Soon Shin
Bu adam beni babacan bakışlarıyla
etkiledi açıkçası. Gözleri sizce de çok merhametli bakmıyor mu?
Kahramanımızı her türlü beladan
kurtarmıştır Amiral Lee Soon Shin. Özellikle de şu kötülük yapmaktan bıkmayan
heriften.
Diğer bir karakter ise halkı soyup
soğana çeviren ve Kang Chi’nin elinden bir türlü kurtulamayan Ma Bong Chool. Bu
karakterin her yaptığı harekether söylediği söz benim kahkahalar atmama neden
olmuştu.
Fakat sonradan Choi Kang Chi’yle
can ciğer kuzu sarması olmuşlardır. Hatta ona artık “Kardeşim” diye seslenmeye
başlamıştır.
Şimdi de dizide sevmediğim 3
karakterden biri olan: Jo Gwan Woong
Dizi boyunca aradan yıllar
geçmesine rağmen Gu ailesine ve dizideki diğer karakterlere kötülük yapmaktan
üşenmemiştir. Kötülük yapmak adamda artık diş fırçalamak gibi bir davranış
haline gelmiştir. Güzel kızlara hep göz koymuş ve onlara hep sahip olmak
istemiştir. Dizi boyunca her bölümde gisaeng evine uğramayı ihmal etmemiştir.
Dizinin sonunda ise hak ettiğini bulur.
Dizi hakkında anlatabileceğim
şeyler bu kadar. Eğer fantastik-melodram seviyorsanız kaçırmayın derim:)
Diziden komik bir kare:
3’üne de çok yakışmamış mı? :)
Dizinin son bölümlerinde baba-oğul
kavgalarını izliyoruz. Ama ben onların daha çok sahnelerinin olmasını isterdim
açıkçası.
Son olarak dizinin ostları da çok
güzeldi. Benim beğendiklerim: